Ekonomi

Konut maliyetleri artıyor, asgari ücretle ev sahibi olmak imkansız hale geliyor

Kent ve konut sorununa ilişkin Topluma Bakış 2023 raporu İLKE Vakfı TODAM tarafından paylaşıldı. Raporda, konut maliyetlerinin artması ve konuta olan talebin artması nedeniyle konut piyasasında şişme yaşandığının altı çizildi. Bu durum nedeniyle taban fiyatla yaşayanların ev sahibi olması imkansız görülüyordu. Aralık 2023’te ortalama konut fiyatının 3 milyonun üzerinde olduğu, asgari ücretle çalışan bir kişinin ortalama bir ev sahibi olabilmesi için 17 yıl boyunca bedelin tamamını ödemek zorunda kalacağı belirtildi.

Toplumun Görünümü 2023 raporu, ekonomiden eğitime, sağlıktan hukuka kadar 81 ilin sosyoekonomik görünümünü kapsıyor. Ayrıca raporda inşaat sektörü, konut piyasası ve konut sahipliği gibi konularda da bilgi ve analizler sunuluyor.

Saha İzleme Raporları kapsamındaki “Toplumun Görünümü 2023: Kent ve Konut” raporu Dr. Elyesa Koytak’ın editörlüğünde hazırlandı. Rapor, 13 Şubat 2024’te İstanbul’da düzenlenen bir etkinlikle kamuoyuna tanıtıldı. Raporun odak noktası olan kentsel ve konut sıkıntısının sosyal ve ekonomik boyutları mercek altına alındı. Evde yaşamın şehir yaşamıyla birlikte nasıl göründüğünü inceliyor.

ORTALAMA KONUT FİYATI ASGARİ FİYATIN İKİ YÜZ KATI

Raporda, toplumun geniş kesimleri için konuta erişimin önemli ölçüde zorlaştığı vurgulandı. Konut maliyetlerinin artması ve konuta olan talebin artması nedeniyle konut piyasasında şişme yaşandığının altı çizildi. Bu durum nedeniyle asgari ücretle geçinenlerin ev sahibi olması imkansız görülüyor. Aralık 2023’te ortalama konut fiyatının 3 milyonun üzerinde olduğu, taban fiyatla çalışan bir kişinin ortalama bir konut sahibi olabilmek için 17 yıl boyunca tam bedeli ödemek zorunda kalacağı değerlendirildi. Konut krizinin temel sebebinin artan inşaat maliyetleri olduğunun da altı çizildi. Rapora göre son 3 yılda maliyetlerdeki artış yüzde 60’ın üzerinde. Bu durum bina ve konut inşaat maliyetlerine de yansıyarak konut fiyatlarının ciddi oranda artmasına neden oluyor.

İSTANBUL’DA SATILAN 10 EVDEN 7’Sİ İKİNCİ EL KONUT

İLKE Vakfı’nın hazırladığı raporda dolar kurundaki artışın ve inşaat maliyetlerinin yeni konut stokunun artmasına engel teşkil ettiği belirtiliyor. Bu nedenle talebin ikinci el konutlara doğru akmaya başladığı vurgulanıyor. Bunda özellikle ekonomik büyümedeki yavaşlamanın ve artan inşaat maliyetlerinin etkili olduğu düşünülüyor. Deprem riskinin yüksek olduğu İstanbul’da satılan her 10 konuttan 7’sinin ikinci el olduğu vurgulanıyor. Eski evlerin el değiştirmeye devam etmesi olası bir deprem için riskli durum oluşturduğu vurgulanıyor. Raporda, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu vurgulanarak, konut stoklarının yenilenmesi ve dayanıklı hale getirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.

EV SAHİBİLİK ORANI AZALIYOR, KİRACILIK TOPLUMUN GENELİNE YAYILIYOR

Toplumun Görünümü 2023: Şehir ve Konut başlıklı rapora göre ev sahipliği oranı ve ev sahipliği oranı her zaman düşüş eğiliminde. Kiracı oranının en yüksek olduğu iller arasında ilk sırada yüzde 37 ile İstanbul, ikinci sırada yüzde 36,3 ile Batman, üçüncü sırada ise yüzde 36,1 ile Gaziantep yer aldığı belirtildi. Son 10 yılda konut sahibi olma oranlarındaki değişimin incelendiği raporda, özellikle Doğu’da konut sahibi olma oranlarının yüzde 10’un üzerinde azaldığı değerlendiriliyor. Rapora göre bir evde ortalama 14 yıl ikamet yaşandığı, ev değiştirme süresinin ise ev sahibi olmayla bağlantılı olduğu değerlendiriliyor.

KONUTLARDA YETERLİ YAŞAM ALANI YOK

Rapora göre 2022 yılında Türkiye’de hanelerin yüzde 85,2’si yaşadıkları evde yeterli kullanılabilir alan bulunmadığını, evin ortalama büyüklüğünün ise 112,6 metrekare olduğunu söylüyor. Hanelerin yaşadığı evlerin boyutlarının doğuya doğru gidildikçe arttığı, insanların İstanbul ve Ege’deki diğer bölgelere göre daha az odalı evlerde yaşadığı vurgulanıyor. Raporda, İstanbul’da konutunun kullanılabilir alanının yeterli olmadığını düşünen hanelerin oranının yüzde 82,6 olduğu vurgulanıyor. 2022 yılında İstanbul’daki hanelerin yüzde 21,7’sinin yeterli gün ışığı alamamaktan şikayetçi olacağı, Türkiye genelinde ise bu oranın yüzde 14,6 olduğu vurgulanıyor.

KONUTA ERİŞİM SORUNU EŞİTSİZLİKLERİ ARTIRIYOR

Konuta erişimin azalmaya başladığını belirten Dr., bu durumun eşitsizliklerin asıl sebebi haline gelmeden önlem alınması gerektiğini belirtti. Elyesa Koytak konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Koytak, “Eğitime ve istihdama yeni katılan gençler için de sorunlar ortaya çıktı. Bu bağlamda genç nesillerin barınma hakkının sağlanması hayati önem taşıyor. Bir diğer önemli nokta da konut politikalarının bölgesel ölçekte değişen dinamikleri. ve il bazında bilgi bazında takip edilmelidir.İstanbul, Avrupa metropolleri gibi kiraların, fiyatların, kiracı oranının ve eski konut stokunun yüksek olduğu bir kente dönüşmek üzeredir.İstanbul’a ilişkin her politika konut sorunundan başlamalıdır. Ayrıca kentleşmenin, okullaşmanın, kiracı oranının ve iş gücünün son 10 yılda hızla geliştiği Güneydoğu illerinde konuta erişimle ilgili olduğunu, “Özel politikalar gerektiriyor” dedi.

haber-horasan.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu