Bakan Bozdağ: Üç alternatif hazırladık
ANKARA (İGFA) –NTV’nin Şanlıurfa’daki tarihi Göbeklitepe’deki canlı yayınına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yüzde 25’lik kira artışlarının sona ermesi için verilen sürenin uzatılacağını, çalışmaların sürdüğünü açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla fahiş kira artışlarına yaptırım uygulanacak.
YÜZDE 25 ARTIŞ SÜRESİ UZATILACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının kendilerine talimat niteliğinde olduğunu belirten Bakan Bozdağ, “Bu açıklama bizim seçim çalışmalarımız, seçim stratejimiz ve millete olan bağlılığımız açısından son derece değerlidir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sn. Kurum, bu konuda da bir açıklama yaptı.Artık biz de Adalet Bakanlığıyız.Biz burada TBMM olarak ne yapabiliriz? Bununla ilgili hazırlıklarımızı şimdiden yaptık. Seçimden sonra inşallah bu konuda ikinci bir adım atılır” diyen beyefendi, bunun altyapısını da kendimiz hazırladık. Şimdi bu süre bir kez uzatılacak” dedi.
KANUN TARAFINDAN BİR YAPTIRMAYA BAĞLANABİLİR
Bozdağ açıklamalarına şöyle devam etti:
“Üstelik yaptırım uygulama meselesi lafta kalmış bir konu. Bunun ötesine geçemeyeceğinizi söylediniz. Eğer yaptırım uygulamazsanız, yaptırım çıksa, sadece hukuk davasını davaya bağlasanız” , o dava lehinize sonuçlanabilir ama yaptırım yoksa insanlar karşılayabilir yani yani kanun sebepsiz yere piyasa koşullarına aykırı olarak yapmaya kalkıyorsa yaptırım uygulayabilir sadece fahiş menfaat elde etmek, daha doğrusu haksız kazanç elde etmek amacıyla 237/a diye yeni bir ihraç çıkararak bu tür konuları sadece kira konusunda değil diğer konularda da özellikle tüketim konusunda bazı mülahazalarımız olmuştur.Dünya örneklerini inceleyerek. Türkiye’ye de bakıldığında, bu piyasada girdilerde artış, maliyetlerde artış olmamasına rağmen, yani makul olan, piyasanın mevcut mevcut kurallarının dışında ve üzerinde fahiş bir artış yapıyorsa, sadece yasak değildir. ama aynı zamanda bir yaptırım.Bağlanmak son derece değerli. Yeni dönemde bu konudaki kararı yaptırıma bağlayarak aktif bir şekilde uygulayacağız. Üç alternatif hazırladık. Hapis cezası olabilir. İsim ile para cezası olabilir. İdari para cezaları uygulanabilir. İdari para cezası varsa kabahat olur. O diğer kanun düzenlenmeli ama diğerleri Türk Ceza Kanunu’nda. Şimdi öngörümüz Türk Ceza Kanunu’nda bu alanda bir değişiklik yapılmasıdır. Bu konuda adım atacağımızı aziz milletimizin bilmesinde fayda vardır.”
TÜRKİYE SEÇİMLERİ DÜNYADAKİ GÜVENLİ SEÇİMLERDİR
Türkiye’deki seçimlerin dünyadaki en güvenilir seçimler olduğunu vurgulayan Bakan Bozdağ, hukuk devletinin değerini anlatarak, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır. Yargıda görev yapanlara kimse emir, talimat, tavsiye ve telkin veremez, genelge ve direktif gönderemez.
Bakan Bozdağ, “YSK sadece seçim düzenliyor” dedi. Sandıkta bir lider, bir genel başkan yardımcısı, bir kamu görevlisi ve kalan 5 partinin temsilcileri olduğu için orada örgütü olan, seçime giren ve partilerin temsilcisi oluyor. en çok oyu aldı.Şimdi bu partilerin temsilcileri kimlik kartını birlikte kontrol ediyorlar.Bu partilerin temsilcileri imzayı birlikte kontrol ediyorlar.Sonra oy pusulasını birlikte veriyorlar.Sandığı birlikte açıyorlar.Tüm sayımları tasnif ediyor, listeliyor. ve düzenleme tutanakları birlikte ve her şeyi birlikte kaydeder.” dedi.
“TÜRKİYE’DE SEÇİMİ KİMSE GÖLGELEMEZ”
Şu anda Türkiye genelinde 200 bin civarında sandık olduğunu düşündüğümüzde, her sandıkta 7 kişi olduğunu yani sadece 7 kere 2 rakamının harika olduğunu düşündüğünüzde bu kadar sayı ortaya gelip anlaşabilir mi? Yani fikirleri birbirine zıt, siyasi olarak birbirleriyle mücadele ediyorlar. Sandıkta her şey birlikte işliyor. Tutanak birleştirme işlemini ilçe seçim kurulunda birlikte yaparlar. İl Seçim Kurulunda partiler her şeyi yapar. YSK’da da partiler düzenliyor. Tutanaklar birlikte oy tasnif tutanağını imzalar. Oyların verildiği okula veya sandıkların olduğu yere asıyorlar. Sonra ilçe seçim kuruluna veriyorlar, partilere de link veriyorlar, her parti temsilcisi birer tane ve kendisi alıyor. Yani kaydırma veya başka bir şey yapma imkanı yok. Diyelim ki böyle bir şey oldu. Hızlı bir şekilde tespit edip itiraz ederek düzelttirme imkanı vardır. Tüm taraflara açıktır. tanıklar da var. Oy sandığı dışında lider. İnsanlar izliyor. Herkesin gözü önünde olur. Halka açık bir yerde hile yapmak ve hurdaya çıkarmak mümkün mü? Onun için tüm seçim güvenliği tartışmaları, şimdiden seçim sonucunu görmeye çalışmaktan ve mağlubiyeti bahane etmekten başka bir anlam ifade etmiyor. Türkiye’de seçimlere kimse gölge düşüremez.